Bakan Tunç’tan temyiz açıklaması

Ziyaretlerde bulunmak üzere Zonguldak’a gelen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, gazetecilerin gündeme ait sorularını yanıtladı.

Tunç, Erzincan’da maden ocağındaki toprak kaymasına ait soru üzerine olayın herkesi derinden sarstığını söyledi.

Bölgede 9 kişiyi toprak altından kurtarma çalışmalarının devletin ilgili kurum ve kuruluşlarınca sürdürüldüğünü belirten Tunç, temennilerinin bir an evvel onlara ulaşmak olduğunu kaydetti.

Soruşturma kapsamında 8 uzmanın görevlendirildiğini lisana getiren Tunç, “Jeoloji mühendisliği, inşaat, kimya, iş güvenliği uzmanı ve öteki alanlarda 8 uzman bilirkişi bölgede incelemelerine devam ediyor. Bir ön rapor verdiler. Bu ön rapor sonucunda de 8 gözaltı yapılmıştı. Yabancı firmanın lider yardımcısı olarak vazife yapan şahsın da ortalarında bulunduğu, saha sorumlusu ve oradaki operasyonlardan vazifeli, iş güvenliğinden sorumlu firma yetkilileriyle ilgili 8 gözaltı vardı.” diye konuştu.

Tunç, şüphelilerden 6’sı hakkında tutuklama, 2’si hakkında da isimli denetim kararı verildiğini aktararak, süreci daima bir arada takip ettiklerini vurguladı.

“Yargımız soruşturmayı titizlikle takip ediyor”

Bu tıp kazaların bir daha meydana gelmemesi için gerekli önlemlerin alınması noktasında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Meclis Araştırma Komitesi da kurulduğuna işaret eden Tunç, “Türkiye Büyük Millet Meclisi yasama olarak bir taraftan onlar araştıracak, öteki taraftan yargımız soruşturmayı titizlikle takip ediyor. Uzmanlar de uzman uzmanlar de incelemelerine devam ediyor. Süreç içerisinde kimlerin sorumluluğu varsa bu faciaya kim sebep olmuşsa olağan ki yargı huzurunda hesap vereceklerdir. Temennimiz 9 canımızın bir an evvel toprak altından çıkarılması, bütün dileğimiz onlara kavuşmak.” tabirlerini kullandı.

“Önemli düzenlemeler var”

Bakan Tunç, dün TBMM Başkanlığına sunulan 8. Yargı Paketi’nin getireceği yeniliklere yönelik soru üzerine, bakanlık olarak yargının hızlandırılması, vatandaşların yargı hizmetlerinden daha aktif yararlanabilmesi manasında gerek uygulamayla gerekse de mevzuatla ilgili iyileştirmeleri yapmaya devam ettiklerini söyledi.

Daha evvel Yargı Islahatı Strateji Evrakı kapsamında 7 yargı paketinin evvelki yasama devrinde hayata geçirildiğini belirten Tunç, 8. Yargı Paketi’nin de bunun devamı olarak TBMM Başkanlığına sunulduğunu kaydetti.

Tunç, gelecek günlerde TBMM’de görüşmelere başlanacağını aktararak, “Burada yargıyı hızlandıracak, yargı hizmetlerinin aktifliğini artıracak, hak arama kamupersonelini daha da güçlendirecek, şahsî bilgilerin ve özel hayatın korunmasına yönelik değerli düzenlemeler var.

Yaklaşık 70 unsurdan oluşan bir paketti. Meclisin çalışma takvimi, seçimin de yaklaşmış olması nedeniyle bilhassa müddetli olan, aciliyeti olan kimi konular öne alınarak milletvekillerimiz 41 unsur, emekli maaşları, emekli ikramiyesi de ek edilerek 42 unsur olarak Meclise sevk edildi. İçerisinde kıymetli konular var.” formunda konuştu.

“Kararın bildirisinden itibaren 2 hafta içerisinde itiraz ya da temyiz yoluna başvurulabilecek”

Kanun yollarında muhakkak mühletler olduğuna, her davada müddetin farklı olduğuna dikkati çeken Tunç, şöyle devam etti:

“Bazı davalarda 8 gündür temyiz müddeti. Birtakım davalarda 7 gündür, kimilerinde 15 gündür, kimilerinde bir haftadır. Münasebetiyle bu da bir karışıklığa neden oluyor. Yani bilhassa hem avukatların takibi açısından hem vatandaşlarımızın takibi açısından temyiz müddetlerini, itiraz müddetlerini kaçırmaları, ‘Acaba o davada kaç gündü?’ tartışmalarını, o karışıklıkları sona erdirecek bir husus düzenlememiz var. Yani kimi davalarda tefhimden itibaren, kararın yüze karşı okunmasından itibaren mühlet başlar. Bazısında bildiriden başlar. Bu da karışıklığa neden oluyordu.

Tüm bunları artık ortadan kaldırıyoruz. Bütün davalarda temyiz, itiraz ve istinaf süreçlerinde kararın bildirisinden itibaren 2 hafta içerisinde itiraz ya da temyiz yoluna başvurulabilecek. Bu ortadaki karışıklığın, hak kayıplarının önüne geçilecek bir düzenleme.”

Tunç, bunun yanı sıra şahsî dataların, özel hayatın korunmasıyla ilgili bir düzenleme de olduğuna değinerek, “Küresel şirketler artık müşterilerinin kimlik bilgilerini alarak süreçler yapıyorlar. Bunlar yurt dışı kaynaklı şirketler de olabiliyor. Burada vatandaşlarımızın, bilhassa ferdî datalarının korunması manasında birtakım garantilere muhtaçlık duyuluyordu. Bu garantileri ortaya koyan, özel nitelikteki şahsî bilgilerin korunmasını daha aktif sağlayabilecek husus düzenlemeleri var.” formunda konuştu.

“Hedefimiz uzun yargılamaları ortadan kaldırmak”

Anayasa Mahkemesinin, terör örgütü üyesi olmamakla birlikte terör örgütü ismine kabahat işleyen bireylerin cezalandırılmasına yönelik maddeyi yasallık unsuru açısından iptal ettiğini belirten Tunç, “Terörle uğraştaki kararlılığımızdan taviz vermemiz mümkün değil.

Hem Anayasa Mahkemesi kararının münasebetlerini dikkate alarak hem de terör örgütü üyesi olmamakla bir arada terör örgütü ismine kabahat işleyen bireylerin cezasız kalmaması manasında, onların bilhassa ceza kanununda aşikâr bir ceza, terör örgütü üyeliğinin cezasını sağlayacak halde bir düzenleme yapıyoruz. Bu da terörle çabadaki kararlılığımızı ortaya koyan kıymetli bir düzenleme.” tabirlerini kullandı.

Tunç, uzun yargılamalar nedeniyle Anayasa Mahkemesinin önüne giden çok sayıda belge olduğunu lisana getirerek, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Hedefimiz uzun yargılamaları ortadan kaldırmak. Bilhassa vatandaşlarımızın adil yargılanma hakkı bakımından yargıyı daha da hızlandıracak, aktifliğini daha da artıracak düzenlemeleri de hayata geçiriyoruz. Gerek hakim, savcı yardımcılığı sistemi gerek hukuk mesleklerine giriş imtihanı, kürsüdeki hakim ve savcılarımızın adalet akademisindeki eğitimlerine varıncaya kadar bilhassa yargıyı hızlandıracak, yeni mahkemelerin kurulması, istinaf dairelerinin artırılmasıyla ilgili çalışmalarımız sürerken öbür yandan da vatandaşlarımızın uzun yargılamalardan ötürü Anayasa Mahkemesine başvurması nedeniyle Anayasa Mahkemesine başvurmadan evvel bir orta sistem dediğimiz Adalet Bakanlığı bünyesinde tazminat komitesine başvurup hakkını orada öncelikle arayabilmesi, alabilmesi manasında… Olağan o karara karşı da tatmin olmuyorsa Anayasa Mahkemesi yolu tekrar açık.”

“Adalet Bakanlığı Tazminat Kuruluna başvurma imkanını getiriyoruz”

Bakan Tunç, bilhassa soruşturmadaki müdafaa önlemleri bakımından hak ihlalinde bulunduğunu tez edenlerin maddi manevi tazminat için ağır ceza mahkemesine başvurduğunu anlatarak, “Burada da tekrar Adalet Bakanlığı Tazminat Komitesine başvurma imkanını getiriyoruz. Kararın açıklanmasının geri bırakılması diye bir kuruluş var ceza hukukumuzda.

Anayasa Mahkemesi kararın açıklanmasının geri bırakılmasıyla ilgili bir itiraz yolunun olmaması, bir kanun yolunun olmaması nedeniyle bir iptal kararı vermiştir. Bununla ilgili de kararın açıklanmasının geri bırakılması kararlarının istinaf yolunu, istinaf kanun yolunu açarak burada da hak arama yolunu genişletme noktasındaki düzenlemeler içeriyor bu paket.” biçiminde konuştu.

Bilhassa toplumda “cezasızlık algısını” ortadan kaldırmaya yönelik birtakım çalışmalarının da olduğunu vurgulayan Tunç, “Milletvekillerimizle belli bir evreye getirmiştik. Bilhassa kontrollü özgürlüğün maktu 1 yıl yerine bir oran getirerek, kısa periyodik mahpus cezasına mahkum olanların da cezasını çekmesi manasında ve bunun dışında ceza mevzuatıyla ilgili birtakım düzenlemeler de Meclisin çalışma takvimi açısından o mevzular bölünerek ikinci pakete, yani Meclis seçimden sonraki çalışmalara aktarılmış oldu.” diye konuştu.