Bakan Işıkhan’dan toplu mukavele değerlendirmesi: İnşallah süreç ortak akıl ve uzlaşma içerisinde karara bağlanacak

Bakan Işıkhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yürüttükleri toplu kontrat görüşmelerinin kamu vazifelilerinin mali ve toplumsal haklarını ilgilendiren epey geniş ve kapsamlı içeriğe sahip karar süreçleri olduğunu söyledi.

Belirlenecek mali ve toplumsal hakların yaklaşık 6 milyon kişiyi ve ailesini yakından ilgilendirdiğini belirten Işıkhan, şöyle konuştu:

“Böylesine değerli bir süreci hassasiyetle yürütmemiz gerekiyor. Bilindiği üzere, 2024-2025 yıllarını kapsayan 7. Periyot Kamu Toplu Mukavele görüşmelerini 1 Ağustos prestijiyle başlatmıştık. Sürecin başında sendika ve konfederasyonlarımız, Kamu Patron Heyetimize kamu çalışanlarımızın mali ve toplumsal haklarını içeren 936 talep ilettiler.

Çalışma takvimi doğrultusunda 11 hizmet koluna ilişkin tekliflerin tasnifiyle ilerleyen görüşmelerde kamu vazifelilerinin geneline ait tekliflerin ön müzakeresi de yapıldı. Tüm tekliflerin tasnif ve ön müzakerelerinin tamamlanmasıyla görüşmelerde büyük ehemmiyet taşıyan müzakere evresine geçilmiş oldu. Şu anda müzakereleri sürdürüyoruz.”

Görüşmelerde yetkili konfederasyon olarak yer alan Memur-Sen’in üçer aylık devirlik artışlarla 2024-2025 yıllarında toplam yüzde 110 artırım talebinde bulunduğunu anımsatan Işıkhan, şunları kaydetti:

“Kamu Patron Heyeti olarak birinci teklifimiz 2024’ün birinci altı ayı için yüzde 14, ikinci altı ay için yüzde 9, 2025 birinci altı ayı için yüzde 6, ikinci altı ay için yüzde 5 halinde oldu. Lakin teklifimizin, Memur-Sen tarafından revize edilmesi talep edildi. Bu sebeple çalışma takvimimiz doğrultusunda, bugün yeni teklifimizi sunmak üzere yine bir ortaya gelmeyi planlıyoruz. Tekrar çalışma takvimimize uygun olarak tüm paydaşların son teklifini 22 Ağustos prestijiyle vermesi gerekiyor.”

Işıkhan, görüşmelerde muahede sağlanamaması halinde sürecin Kamu Vazifelileri Hakem Konseyi tarafından sonuçlandırılacağını anlatarak, şu tabirleri kullandı:

“Tabii hangi koşullarda olursa olsun emelimiz süreci en kısa müddette karara bağlamak. Lakin ben görüşmelerin uzlaşmayla neticeleneceğini düşünüyorum, umuyorum. Aslında bugüne kadarki görüşmelerimizin, sağduyunun, anlayışın ve nezaketin hakim olduğu bir ortamda gerçekleşmesi bunun bir işaretidir. Elbette bu bir pazarlık sürecidir. Teklifler sunulur, uygun bulunur ya da bulunmaz. Bu çok doğal bir seyirdir. İnşallah süreç tüm paydaşları şad edecek biçimde, sağduyu, ortak akıl ve uzlaşma içerisinde karara bağlanacak. Ben şimdiden ülkemiz ve çalışma hayatımız ismine iyi olmasını diliyorum.”

– “TYP kontenjanının çalışma müddetini 9 ay daha uzatıyoruz”

Toplum Faydasına Programların (TYP), Kahramanmaraş merkezli sarsıntılardan etkilenen vilayetlerde uygulanmasının 9 ay daha uzatıldığını anımsatan Işıkhan, İŞKUR aracılığıyla vatandaşları istihdama direkt kazandırabilecek hizmetler sunduklarını söyledi.

Işıkhan, kelam konusu hizmetlerle iş arayanları en uygun işlere yerleştirdiklerini, patronlara en hakikat adayı yönlendirdiklerini belirterek, ayrıyeten vatandaşların mesleksel niteliklerinin geliştirilmesi, iş deneyimi edinmesinin sağlanması ve özel siyaset gerektiren kümelerin iş gücü piyasasına kazandırılması için çalışmaların devam ettiğini vurguladı.

TYP’lerin de içinde bulunduğu birçok etkin iş gücü programını özel dal, STK’ler ve kamu kurumları işbirliğinde yürüttüklerini bildiren Işıkhan, iş gücü piyasasının gereksinim duyduğu niteliklerde mesleksel eğitim kursları ve işbaşı eğitim programları düzenlediklerini aktardı.

İstihdamında zorluk çekilen vatandaşlara süreksiz de olsa gelir dayanağı sağlayan, tıpkı vakitte iş gücü piyasasına ahenklerini gerçekleştirebilmek ismine uyguladıkları TYP’yi çok önemsediğini tabir eden Işıkhan, şunları kaydetti:

“6-7 Şubat sarsıntılarından etkilenen 11 vilayetimizde günlük ömürle birlikte çalışma hayatını da yine ayağa kaldırmamız gerekiyor. Bu sebeple Toplum Faydasına Program 11 ilimiz için daha büyük bir mana söz ediyor. Malumunuz, TYP süremiz olağan koşullar altında 6 aylık müddetlerle uygulanıyordu. Lakin mevzuatta yaptığımız düzenlemeyle sarsıntı bölgesi vilayetlerimize tahsis ettiğimiz 50 bin kişilik TYP kontenjanının çalışma müddetini 9 ay daha uzatıyoruz.”

Süre uzatımına ek olarak TYP’den yararlanacak vatandaşlar için birtakım istisnalar da getirdiklerine dikkati çeken Işıkhan, şöyle devam etti:

“Bu çerçevede, TYP’den en fazla 9 ay müddetle yararlanma kuralımızı esnettik. Daha evvel mazeretsiz olarak TYP’den ayrılanlara, kendi kusuru nedeniyle ilişiği kesilenlere ve TYP’den sonra İŞKUR tarafından teklif edilen en az 3 iş teklifini mazeretsiz olarak kabul etmeyenlere 24 ay bekleme mühleti veriyorduk. Yalnızca zelzele vilayetlerimize özel olarak bu kuralı da artık aramayacağız.

Ayrıca, program müddetince hafta tatili ve resmi tatiller hariç olmak üzere 5 gün olan fiyatsız müsaade hakkını da 10 güne çıkarmış bulunuyoruz. Hedefimiz, hem temel ve öncelikli kamu hizmetlerinin devamlılığını sağlamak hem de depremzede kardeşlerimizin en çok gereksinim duydukları anlarda yanlarında olmak, süreksiz de olsa bir iş kapısı açmaktır. Birebir vakitte istiyoruz ki vatandaşlarımız kendi memleketlerinde çalışma imkanı bulabilsinler, orada geçimlerini sürdürebilsinler.”

Bu biçimde vatandaşların yaralarını bir nebze de olsa sarabilmenin sıkıntısında olduklarını lisana getiren Işıkhan, “Böylece zelzeleden etkilenen 11 kentimizin yine ihya ve inşa sürecinde bilhassa çalışma hayatının sekteye uğramadan sürdürülmesini sağlamak istiyoruz. Milletimiz müsterih olsun, devlet olarak her şartta depremzede kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Yeni düzenlememizin tüm vatandaşlarımıza iyi olmasını diliyorum.” tabirini kullandı.

– “Emeklilerle ilgili Cumhurbaşkanımızın talimatlarını aldık, çalışmaya başladık”

Bakan Işıkhan, emekli aylıklarında güzelleştirme talepleriyle ilgili olarak da şu bilgileri verdi:

“Emeklilerle ilgili Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarını aldık ve çalışmaya başladık. Bu vakte kadar ne emeklilerimizin ne de öteki vatandaşlarımızın taleplerine kayıtsız kalmadık, bundan sonra da kalmayız. Tüm imkanlarımızı hatta imkanları daha da zorlayarak gerekeni yapacağımızın bilinmesini bilhassa belirtmek istiyorum.”